Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Antalya’da düzenlenen 43. İl Müftüleri İstişare Toplantısı’nda konuştu. İfade
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, özellikle gençler arasında Kudüs bilincinin mutlaka güçlendirilmesi gerektiğini belirterek, “Kudüs davası büyük bir davadır. Bu davada bir tek genç, bir tek kişi varsa o da bu davadır.” Kudüs davasından haberi olmayan topraklar için bunun suçu hepimize ait olacak.” söz konusu.
Adalet Teşkilatını Güçlendirme Vakfı (ATGV) Antalya Eğitim ve Sosyal Tesisi’nde düzenlenen 43. İl Müftüleri İstişare Toplantısı’nın açılışında konuşan Erbaş, 3 gün süren programların hayırlı olmasını diledi.
Dünyanın sosyal, kültürel, siyasi ve ekonomik açıdan büyük krizlerin kuşatması altında tarihinin en zor dönemlerinden birini yaşadığını belirten Erbaş, şöyle konuştu:
“İnsan hayatının, onurunun ve hukukun hiçe sayıldığı, güçlünün zayıfı ezdiği, kan donduran sahnelerin yürekleri dağladığı bir gündem içerisindeyiz. Yaklaşık bir asırdır kanayan yaramız Filistin, bugünlerde yeniden haksızlığa maruz kalıyor. İşgalci İsrail’in hukuksuz ve acımasız saldırıları Müslümanların yönetimi altındadır.” Yüzyıllar boyunca gerçek anlamda Darüsselam olan Kudüs ve çevresi, Siyonizmin 75 yıllık işgali sonucunda bugün insanlığın vicdanını parçalayan acılara sahne oluyor. Daha doğrusu Siyonist bir terör örgütü tüm dünyanın gözü önünde cinayetler işliyor. İşgalci İsrail resmen soykırım yapıyor. Gazze. Batı Şeria’da, Kudüs’te ve Filistin’in tüm şehirlerinde bir milleti tamamen yok etmeye çalışıyor. Bu onun amacıdır. Filistinli bebekler gün ışığını göremeden ölümle tanışıyor. Kucağında cansız bebekleriyle annelerin çığlıkları gökleri titretiyor. Yüzlerce aile dünyanın gözü konumunda. Başta Birleşmiş Milletler olmak üzere tüm uluslararası kuruluşların bu vahşeti izlemekle yetinmesi utanç vericidir. “Lanet olsun, ABD ve Avrupa ülkeleri İsrail’in yaptığı katliamlara koşulsuz destek açıklamaları yapıyor.”
Bu vahşet karşısında savunduğunu iddia ettiği tüm değerleri ayaklar altına alan Batı’nın artık iflas ettiğini belirten Erbaş, Gazze’de, Kudüs’te ve Filistin’de yaşananların kendini zanneden zalim bir terör örgütünün ne kadar büyük bir bela olduğunu herkese gösterdiğini belirtti. insanlık için dünyanın efendisi haline gelmiştir. getirilmiş.
“Yeryüzünü yeni bir ahlaka, hukuka, medeniyete kavuşturmak gerekiyor.”
Filistin’in işgalinden bu yana İsrail’e tam destek veren bazı güç odaklarının liderlerinin de aynı hurafeyi savunduklarını gördüklerini belirten Erbaş, şöyle devam etti:
“Bütün dünyayı felakete sürükleyen Yahudi Siyonizminin arkasında Evangelizm yani Hıristiyan Siyonizm vardır. Dolayısıyla Gazze’nin masum çocuklarının vahşice öldürülmesi onlar için hiçbir şey ifade etmiyor. Çünkü onların sözlüklerinde hak, hukuk gibi kavramlar var. Ahlak ve vicdan yalnızca Siyonizmin çıkarlarını güvence altına alır.” Gazze’yle, Kudüs’le, Filistin’le yetinmeyeceklerini bilmeliyiz. Sapkın inançlarının peşinde tüm dünyayı yaşanmaz hale getirmeye devam edeceklerdir. Bu çağın en büyük talihsizliğinin baskılar, adaletsizlikler, katliamlar olduğunu büyük bir takdirle söylemeliyim ki, “Soykırıma zemin hazırlayan küresel bir sömürü sistemi, yaşamı her alanda kuşatmıştır. Bugün insanlığın en temel sorunu küreseldir.” ırkçı emperyalizmdir. Bu nedenle dünyayı yeni bir ahlaka, hukuka ve medeniyete kavuşturmak şarttır.”
“Ayrılık ve bölünmeye karşı uyanık olmalıyız”
Günümüzde zulüm ve kötülükle kirlenen küresel toplumsal vicdanın tedavi edilmesi gerektiğini anlatan Erbaş, İslam’ın evrensel hakikatlerinin bu noktada hiç şüphesiz insanlık için en büyük fırsat olduğunu vurguladı.
İslam’ın, dünyanın her yerinde herkes için aynı evrensel değerleri savunan ve yaşatmaya çalışan bir barış ve esenlik dini olduğunu belirten Erbaş, “İslam coğrafyası herkesle bir arada yaşamanın en güzel örneklerine tanık olmuştur. din, dil, ırk, mezhep farkı gözetmeksizin dünyanın uzun zamandır özlemini duyduğu bu tabloyu yeniden inşa etmek, yeryüzünü daha adil, barışçıl ve güvenli bir yer haline getirmek elbette mümkün. Bunun için Müslümanların iman ve medeniyet değerlerini anlamaları ve aydınlık bir geleceği inşa etmek için kararlılıkla ve umutla çalışmaları gerekir. “Zulüm duygusundan kurtulmalı, cesaret ve özgüvenle kaynaklarını seferber etmelidir. Anlamsız tartışmaları bırakıp, birlik şuuruyla güçlü politikalar üretmeli.” dedi.
Erbaş, milletin birlik, beraberlik ve kardeşlik duygularının güçlendirilmesi, tefrika ve tefrikaya karşı uyanık olunması gerektiğine dikkat çekti.
“Gençlerimizin Kudüs bilincini mutlaka güçlendirmeliyiz”
Devletlerin çöküşünün, medeniyetlerin çöküşünün düşmanlardan değil, fitne ve bölünmeden kaynaklandığını belirten Erbaş, şöyle konuştu:
“Özellikle gençlerimiz arasında Kudüs bilincini mutlaka güçlendirmeliyiz. Kudüs davası büyük bir davadır. Bu topraklarda Kudüs davasından habersiz tek bir genç, tek bir kişi varsa suç onundur.” Bu hepimizin başına gelecektir. Bunu hiçbir zaman unutmamalıyız. Kudüs davası, Filistin davası çok değerlidir. Gençlerimizin gücü “Onların heyecanını yönlendirmeli, onları emek ve mücadele aşkıyla taçlandırmalıyız. dinin, inancın, vatanın ve kutsalların. Her türlü baskı ve haksızlık karşısında birlik ve beraberlik şuuruyla hareket etme becerisini kazanmalarını sağlamalıyız.” dedi.
Erbaş, gençlerin ve nesillerin sanal dünyanın bilinmezliğinde kaybolmaması için çalışmalar yapılması gerektiğini, daha fazla içerik üretme çabasında olduklarını ve daha fazla insana ulaşmaları gerektiğini belirtti.
Gece gündüz çalışmak zorunda olduklarını belirten Erbaş, “Elbette bu gidişat sona erecek. Zalimler de zulmeyle tapınılmanın mümkün olmadığını görecekler. Zalimler mutlaka hesap vereceklerdir. Onların hem dünyada hem de ahiretteki eylemlerini görüyoruz. Bugün Filistin meselesiyle ilgili tüm dünyada bir hassasiyet olduğunu görüyoruz. Zulüm ve haksızlığa karşı bir hassasiyet olduğunu görüyoruz.” “Sesini yükseltenlerin sayısı her geçen gün artıyor. Bu durum elbette insanlığın geleceği açısından umut verici.” söz konusu.
Boykot çağrısında bulunduklarını hatırlatan Erbaş, “İşgalcilere destek veren firmaları boykot etme kararı aldık ve halkımızı da boykota davet ettik. Bu karara çok ciddi bir karşılık geldi. Bunun devam etmesi gerekiyor.” değerlendirmesini yaptı.
