Altı Masa’dan Türkiye’ye ‘kaos’ vaadi!
-
Haber7 – ÖZEL
Altı Tablo, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adayı seçilmesinin ardından 12 maddelik açıklama yaptı.
Yayınlanan bildiri, Anayasa’ya aykırı unsurları nedeniyle tartışma konusu oldu.
AVUKATLAR HABERLERLE KONUŞUYOR7
Türkiye Büyük Millet Meclisi Anayasa Kurulu Üyesi AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkayave Kırıkkale Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Öğretim Üyesi Dr. Adnan KüçükHaber7’ye özel açıklamalarda bulundu.
ÖZKAYA: İCRA SADECE YETKİLİ DEĞİL, SADECE ZAMAN İÇİNDEKİ BİR GÖREVDİR
Cumhurbaşkanı’na görev ve yetkileri hakkında kritik bilgiler veren Ali Özkaya, yaptığı açıklamada şunları söyledi:
MUTLAK YETKİSİ CUMHURBAŞKANI’NDADIR
Özkaya, Cumhurbaşkanı’nın istişare etmesinin doğal olduğunu ancak mutlak yetkiye sahip olduğunu belirtti. Elbette Cumhurbaşkanı istişare eder, konuşur ve istişare eder. Ama mutlak otorite kullanıyor. ‘Cumhurbaşkanı yetkisini milletvekilleri ve bakanlarla imzalayarak kullanıyor’ derseniz, bu anayasaya aykırı olur. Anayasayı çiğniyorsun.” söz konusu.
MİLLETİN SEÇTİĞİ YÖNETİM KURULUNU ÖĞRETİM ALTINA ALACAKLAR
Ali Özkaya, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini karalayan Altı Tablo’nun Türkiye’ye canavarca bir sistem getirmeyi amaçladığını vurguladı. Mevcut Anayasa’ya aykırı bir sistemin dayatıldığını belirten Özkaya, şöyle konuştu:
HEM BELEDİYE MÜDÜRÜ HEM BAŞKAN YARDIMCISI OLAMAZ.
Altılı Masa’dan yapılan açıklamada 12’nci unsura dikkat çeken Özkaya, hem belediye başkanı hem de başkan yardımcılığının görevlerinin aynı anda yürütülemeyeceğini kaydetti. Özkaya, ” Anayasa, idarenin mahalle yönetimleri üzerindeki vesayet yetkisini kurmuştur. Merkezi yönetim, Anayasa’nın 127. maddesinin 5. fıkrasında yerel yönetimler üzerinde idari vesayet sahibi olduğunu açıkça belirtmektedir. Belediye başkanı yerel yönetimin başıdır. Belediye başkanını idari vesayet altında bulunan cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakan düzeyine getirmek de Anayasa’ya aykırı olacaktır.dedi.
“MGK KARARLARI BİLE TAVSİYE KARARLARDIR”
Milli Güvenlik Kurulu kararlarının dahi Cumhurbaşkanı’na tavsiye mahiyetinde olduğunu belirten Özkaya, şunları kaydetti: Cumhurbaşkanlığı bünyesinde anayasa ile düzenlenen bir danışma organını, danışma organının oluşturduğu protokole benzetmek ne mümkün ne de doğru.dedi.
BU TÜR ATAMALAR YENİ KAOS VE KRİZLERE NEDEN OLUR
Anayasa’ya aykırı olarak yapılacak atamaların dava konusu olacağını ve yeni krizlere yol açacağını kaydeden Özkaya, şöyle konuştu: Atamalarla hakları ihlal edilenler dava açacak. Bunlar ciddi tartışma konusudur. Yargı, Anayasa’nın açık ihlallerini asla görmezden gelemez.dedi.
KÜÇÜK: SON SÖZLERİ AYM SÖYLEYECEK
“ Cumhurbaşkanı yetkililerle ortak olabilir mi, olamaz mı? Bu konuda Anayasa’da başka bir hüküm yoktur.diyen Akademisyen Dr. Adnan Küçük şunları söyledi: Bu tür bir mevzuat Cumhurbaşkanlığı kararnamesi veya kanunla kurulabilir. Ancak son sözü Anayasa Mahkemesi söyleyecektir. AYM’nin kararı herkesi bağlar.dedi.
SİSTEM NE KADAR SAĞLIKLI ÇALIŞACAK?
Hukuki bir kılıf içinde oluşturulabileceğine işaret eden Küçük, “ Yasal altyapıyı oluşturarak bunu başarabilecekler mi? sağlayabilirler. Kıymetli olan şudur: Milli güvenlik politikalarına ilişkin değerli bir karar verme aşamasında bu sistem ne kadar sağlıklı olacaktır? Somut bir örnek verecek olursak… HDP’nin de bu sürece dahil olduğunu varsayalım. Dahil edilmeseler bile, oya ihtiyaçları olduğu için hassasiyetlerini dikkate almaları gerektiğini hissediyorlarsa, HDP alınan bir kararda oy kullanmadığında işleyişinde sorun olabilir.dedi.
TÜRKİYE CİDDİ SORUNLARLA KARŞILAŞABİLİR
Adnan Küçük, Türkiye’nin milletin önüne konan sistemle ciddi sorunlarla karşılaşabileceğini belirtti. Türkiye, terörle mücadelede Anayasa veya maddelerin ötesinde Doğu Akdeniz, Ege ve Libya politikalarında önemli zorluklarla karşılaşabilir. O kadar çok an var ki 10 dakika ya da 1 saat içinde karar vermeniz gerekiyor. ‘Şu 5-6 kişiyi toplayıp istişare edelim’ diye bir yol izlendiğinde ata binen Üsküdar’ı geçer. Türkiye’nin yıkım noktasına gelmesi bekleniyor. Yok etme noktasına geldikten sonra da o karar alınsa da alınmasa da o noktaya gelinecektir. Bu bakımdan yöneticinin güçlü olması ve ani kararlar verebilmesi gerekmektedir. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir olay söz konusu olamaz. Türkiye parlamenter sistemden daha sorunlu bir sistemle karşı karşıya kalabilir” belirtti.